3.Sınıf Elektrik ve Elektronik Mühendisliği Güz Dönemi
Güz döneminin sonuna geldik. Dersler, finaller, projeler derken yapmak istediğiniz farklı ilgi alanlarına zaman ayırmak gittikçe güçleşiyor ve zamanın değerini anlıyorsunuz. Bu dönemin bana kattıklarından bahsetmeye çalışacağım. Dönemin zorlukları nelerdi, hangi dersleri aldım? Neler öğrendim?
Dönem başlamadan derslerimin içeriklerini araştırmıştım. İlgimi çeken ve çekmeyen dersler vardı. Teorik derslerin yanında pratik derslerin de olması heyecan vericiydi. Dönemin zorlu geçeceğini ve daha çok ders çalışmam gerektiğini biliyordum. Farklı bakış açıları kazandım ve düşünce tarzımı geliştirmeye gayret gösterdim.
Dönemi anlatmaya Elektronik 1 dersi ile başlamak istiyorum. Derste analog devre elemanlarını ele aldık. Yani diyot, transistör, işlemsel kuvvetlendirici gibi devre elemanlarını incelemiş olduk. Beş hafta kadar diyotları inceledik. Bu incelemelerin sonunda diyot ve zener diyot devre analizlerini yapabiliyor konuma geldik. Başta çok kolay olmadığını söylemem gerek. Yeni devre elemanlarıyla tanışmak zor bir süreç, nasıl çalıştığını ve nerelerde kullanıldığını kavramak zor. Kendi görüşümce vize sınavı çok kolay olmayan bir vizeydi. Sonrasında ise transistörleri inceledik. BJT’nin (bipolar junction transistor) nasıl çalıştığını analiz ettik. Diyotlardan sonra transistörler kolay geldi diyebilirim. Teorik bilginin yanında pratik yapabilmemiz için laboratuvar dersleri vardı. Bu derslerde ufak projeler yaparak teorikte hesapladığımız elemanların pratikte nasıl çalıştığını gördük. Örnek vermek gerekirse bir hoparlörün nasıl çalıştığını ele aldık, osiloskop yardımıyla nasıl davrandığını gördük.
Bir diğer dersim ise Mühendislik Elektromanyetiğiydi. İlk haftalarda vektör analizleri, ortagonal koordinat sistemleri ve bazı teoremleri (Stoke teoremi, Helmholtz teoremi vb.) inceledik. Bunlar elektromanyetiğin ilk adımlarıydı ve dönemin sonuna kadar bu alt yapıyı kullandık. Sonrasında ise Statik Elektrik Alanları konu başlığı altında birden çok alt başlığı inceledik. Bunlara örnek vermek gerekirse Coulomb ve Gauss yasaları, elektrik potansiyeli, elektrostatik enerji ve kuvvetlerine hakim olmaya çalıştık denebilir. Statik Manyetik Alanlar bölümüne geçtiğimizde manyetostatik, Biot-Savart yasası, manyetik alan yoğunluğu gibi konulara değindik. Vize sınavına girdiğimde konular beni biraz zorlamıştı, genel olarak ortalamanın üstünde olduğumu düşünüyorum. Vizeden sonra konular giderek zorlaşmaya başladı ve dersi takip etmek zorlaşıyordu. Zamana Bağlı Alanlar ve Maxwell Denklemleri, Düzlem Elektromanyetik Dalgalar konu başlıklarını inceledik, çok teorik olduklarını düşündüğüm için alt başlıkları yazmaya gerek duymadım. Final sınavı ise beklediğimden zordu, genel olarak çoğu öğrenciden de aynı tepkiyi aldım. Dersin içeriği çok güzel hazırlanmıştı, elektrik konseptini anlamak ve mantığını öğrenmek için çok uygundu. Problem çözmeyi mühendis yaklaşımıyla düşündürten ve mühendis olma yolunda ilerlediğimi hissettiren derslerden biri oldu.
Beni en çok zorlayan ders İşaretler ve Sistemler dersi oldu. Açıkçası bu dersi anlatmak ve üzerine yazı yazmak bile beni zorluyor. Sürekli zamanlı ve ayrık-zamanlı sinyaller ve sistemlerin temellerine başladık ilk hafta. Konvolüsyon ardından da periyodik sinyallerin Fourier serileriyle gösterilmelerine değindik. Fourier transformları ve özelliklerine geçtiğimiz hafta vize sınavlarından bir önceki haftaydı. Konuların karmaşıklaşmasıyla vize sınavının zorlu olucağını bütün sınıf farkındaydı sanırım. Zorlu bir sınavdı. Sonrasında z-dönüşümlerine geçtik ve konsepti algılamaya başladığımız için artık konular daha anlaşılır oldu. Nerelerde kullanıldığını ve nasıl sistemler geliştirebileceğimize dair fikir sahibi olmaya başlamıştık. Laboratuvar derslerinde ise soru çözüyorduk ve MATLAB öğreniyorduk. Mühendislerin olmazsa olmaz araçlarından biridir MATLAB. Final sınavı vizeye göre daha rahat geçti. Konseptleri anlayıp sindirmek uzun sürecek gibi görünüyor. Normalden fazla mesai harcayarak daha fazla çalışmak gerek bu derse. Devam derside zor olacak gibi duruyor, diğer dönem göreceğiz. Bu ders için de mühendis olma yolunda ilerlediğimi hissettiren derslerden biri olduğunu söyleyebilirim. Bol matematikli, bol integralli bir dersti.
İki tane programlama dersim vardı, bilgisayar mühendisliği öğrencileri ile ortak olarak aldığımız bu dersler yazılıma bakış açımı daha da genişletti. Üstünde düşünmeyi sevdiğim konuların derslerini dinlemek, hocalara sorular yöneltmek ve arkadaşlarımla bu konuları tartışmak çok güzel etkinliklerdi. Bu derslerden biri Yazılım Mühendisliği Kavramları diğeri ise Mantık Devreleri ve Mikroişlemciler dersleriydi. Yazılım mühendisliği kavramları dersi beni çok geliştirdi. İki elektrik ve elektronik mühendisliği, iki bilgisayar mühendisliği öğrencisi olmak üzere, dört kişilik gruplar halinde çalıştığımız bu derste bir proje yapmamız beklendi ve proje üzerinde bir dönem boyunca çalışma fırsatı bulduk. Grup halinde çalışmanın zor olduğunu bir kez daha anlamış bulunmaktayım, her grup üyesi projeye aynı heves ve tutkuyla bakmıyor. Uzun zamandır yapmak istediğim bir projeyi hayata geçirmek istemiştim ve ekiple birlikte benim projemi yapmaya karar verdik. Parti ve eğlence sektörüne hizmet eden mobil bir uygulama olacaktı. Final sunumu ve vize sınavı olan bir dersti. Vize sınavı gayet kolaydı, derste konuşulan konuların aynısı sorulmuştu sınavda. Sınav dönemimde projeyi nasıl geliştiririm diye düşünürken, grup içinde iletişim sorunları doğdu ve bu nedenle projenin timeline’ı aksadı. Günde dört saat, haftada beş gün çalışarak bu projeyi geliştirmeyi başardım. Ara sunumlar ve final sunumu dahil olmak üzere hep iki kişi olarak devam ettik. Final sunumunda ise ortaya bir proje koymuş bulunduk. Dersin bana kattığı en büyük farkındalıklardan biri grup projelerinde doğru iletişimin önemi oldu, iletişim olmazsa kopmalar ve aksaklıklar başlıyor, zor bir sürece giriliyor. Doğru kişileri bulmak ve birlikte çalışmak çok önemli.
Mantık Devreleri ve Mikroişlemciler dersi dinlemeyi keyif aldığım derslerden biriydi bu dönem. Yazılıma olan ilgimi arttıran ve hocamın tecrübeleri yardımıyla farklı konuları araştırmamı sağlayan dersti diyebilirim. İlk haftalarda mikroişlemcilerin tarihçesine, basit yapılarına ve mantık kapılarına baktık. Sonrasında 8086 mikroişlemci yapılarına değindik ve temel komutlarını öğrendik. Assembly programlama dilinin temel yapılarına baktık, küçük algoritmalar yazarak bildiklerimizi pekiştirdik. EMU8086 simülatörünü bol bol kullandık bu derste. C programlama dilinin içine nasıl entegre edebileceğimizi ve nasıl geliştirebileceğimizi öğrendik. Programlamaya olan ilgimden dolayı sınavlar benim için kolay geçti. Dönemin eğlenceli derslerindendi, düşünmemi ve farklı yollardan algoritma geliştirmemi sağladı.
Gelelim seçmeli dersim olan 3B Bilgisayarlı Grafik dersine. Dersin tamamı isminden de anlaşıldığı gibi 3 boyutlu çizim yapma üzerineydi. 3Ds Max programını kullandık ve kendimizi geliştirmeye çalıştık. Tamamı projeli bir dersti, sınavı yoktu. İlk haftalar ufak tefek işlerle başlayıp kutu, silindir ve bunun gibi üç boyutlu objeleri kullanıp sandalye, masa ve benzeri objeler dizayn ettik. Vize projemiz bir uzay aracı olan Nasa’nın Orion’unu çizmek oldu. Uğraştırıcı ve zor bir projeydi. Proje ile programın detaylarını, kısa yolları kullanmayı ve farklı bir çok metodu kullanmayı öğrendik. Programa olan aşinalığımızdan sonra vizeden sonraki alıştırmalar daha kolay yapılabilir hale geldi. Final projesine gelicek olursak, final projemiz ise 6 kişilik ekipler halinde 6 tane karekter tasarlamak oldu. Antik Yunanistan, antik Bizans yada antik Roma başlıklarından birini seçicek ve ona göre karakter tasarlayacaktık. Biz antik Yunanistana karar verdik ve bir erkek, bir savaşçı, iki kadın ve iki çocuk olmak üzere altı tane karakter tasarlardık. Karakterlerin duruşlarını, giyeceği kıyafetleri, aksesuarlarını tasarlamak oldukça güç oldu. Uzun saatler boyunca tasarım yapmak, hoşuna gitmeyen bir yer olduğunda silip baştan başlamak hem zorlayıcı hemde zaman alıcıydı. Sonuna geldiğimizde ve karakterimi tasarladığımda gerçekten çok mutlu olmuştum. Bir dönemde gayet iyi iş çıkardığımı düşünüyorum, programa oldukça hakim oldum ve elimden gelenin en iyisini yaparak iki proje çıkarttım.
Genel olarak değerlendirmek gerekirse, düşüncelerim, bakış açım ve motivasyon kaynaklarım çok değişti. Not ortalamam, geçtiğimiz dönemlere göre mükemmel bir artış gösterdi. Kendimi yazılım konusunda geliştirmek istediğim için, ilk haftalar sürekli bölüm değiştirmeyi düşündüm ve araştırdım, sonrasında elektrik ve elektronik bölümünün benim için en uygun bölüm olduğuna karar verdim. Benim düşünceme göre mühendislik bölümü okurken, odaklanılması gereken asıl konsept ders içeriklerinden çok mühendisliğin nasıl oluştuğunu anlamak, mühendis bakış açısıyla düşünmeyi öğrenmek ve problemlere farklı bakış açılarıyla yaklaşmak. Şu an aldığınız derslerin, yaptığınız projelerin, gösterdiğiniz emeklerin karşılığını alamıyor olabilirsiniz ama bu almayacağınız anlamına gelmiyor. Beş yıl sonrasına bakmak gerekli, geleceğe yatırım yapmak eğitim ve yenilikler ile olursa başarının kendiliğinden geleceğine inanıyorum.
